Avrupa Araştırma ve Teknoloji Altyapıları Stratejisi

Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan “Avrupa Araştırma ve Teknoloji Altyapıları Stratejisi”, bilimsel mükemmeliyet ve teknolojik rekabet gücünü koruyarak Avrupa’nın küresel ölçekte cazibe merkezi haline gelmesini amaçlıyor. Strateji, araştırmacıların, yenilikçilerin ve sanayinin en ileri teknolojilerle donatılmış tesislere, yüksek kaliteli verilere ve özelleştirilmiş hizmetlere daha kolay erişimini sağlayarak dünya çapındaki yetenekleri Avrupa’yı tercih etmeye yönlendirmeyi hedefliyor.

Belirlenen beş ana eylem alanı, ekosistemin güçlendirilmesi, erişimin basitleştirilmesi, yetenek çekimi ve geliştirilmesi, yönetişim çerçevesinin iyileştirilmesi ve uluslararası boyut ile dayanıklılığın artırılmasına odaklanıyor. Bu çerçevede Avrupa’da altyapıların dijitalleşmesi, yapay zekâ tabanlı çözümlerden faydalanılması, araştırma ve inovasyon döngüsünün hızlandırılması ve pilot üretim/test hatları gibi kritik imkanların daha geniş kitlelere açılması öngörülüyor. Ayrıca, yeteneklerin Avrupa’ya çekilmesi ve yetiştirilmesi için kapsamlı kariyer yolları sunulurken, fon kaynaklarının eşgüdümü ve uzun vadeli yatırımları destekleyen yalın bir yönetişim yapısı oluşturuluyor.

Uluslararası düzeyde ise strateji, stratejik ortaklarla iş birliğinin geliştirilmesi, aday ve ilişik ülkelerin Avrupa Araştırma Alanı’na entegrasyonunun kolaylaştırılması ve kritik veri ve tesislerde risk yönetimiyle Avrupa’nın teknoloji egemenliğinin güçlendirilmesini içeriyor. Türkiye açısından bakıldığında, bu strateji hem üniversiteler hem de sanayi için üst düzey altyapılara erişim imkanı, ürün doğrulama ve test süreçlerinde hız kazanma, yetenek hareketliliği ve ortak yatırım fırsatları anlamına geliyor.

Önümüzdeki dönemde bu strateji, Horizon Europe, AB Start-up ve Scale-up Stratejisi, yakında yayımlanacak AI in Science Strategy, European Innovation Act ve European Research Area Act gibi diğer düzenlemelerle bütünleşerek Avrupa’nın araştırma ve inovasyon ekosistemini daha erişilebilir, hızlı ve öngörülebilir hale getirecek. Avrupa’yı tercih eden araştırmacı, girişimci ve kurumlar için bu vizyon ticarileşme ve küresel rekabette de kritik bir fırsat penceresi sunuyor.