Yapay Zekadan ‘Her Derde Deva’ Döneminin Sonu

Calendar Icon03.11.2025

Yapay Zekadan ‘Her Derde Deva’ Döneminin Sonu

Son yıllarda yapay zeka günlük yaşamımızda “her sorunun cevabı” konumuna hızla yaklaşmıştı. Özellikle sağlık endişeleri, hukuki sorular ve finansal kararlar noktasında. Pek çok kişi için ChatGPT ilk durak haline geldi. Ancak OpenAI, 29 Ekim 2025 itibarıyla önemli bir politika değişikliğine giderek bu alanlarda kişiselleştirilmiş danışmanlık vermeyi tamamen durdurdu. Artık model teşhis koymuyor, hukuki yol göstermiyor, yatırım önerisi sunmuyor. Hatta röntgen, MR veya cilt görüntülerini değerlendirerek fikir yürütme kapasitesi de kapatıldı.

Bu kararın arkasında kullanıcı güvenliğini önceleyen, riskleri azaltmayı amaçlayan ve aynı zamanda giderek sıkılaşan uluslararası düzenlemelere uyum arayışı görüyoruz. AB Yapay Zeka Yasası ve FDA (Food and Drug Administration) rehberleri gibi küresel çerçeveler, özellikle sağlık ve hukuk gibi yüksek riskli alanlarda yapay zeka kullanımını net sınırlar içine alıyor. Diğer yandan teknoloji devlerinin potansiyel dava ve sorumluluk risklerini minimize etme refleksi de açıkça hissediliyor. Model hala çok ikna edici şekilde yanlış bilgi verebildiğinden, bu tür yüksek etkili karar alanlarında kontrollü bir adım olarak değerlendirmek gerekiyor.

Bu gelişmeyi, yapay zekanın toplumdaki rolünün yeniden tanımlandığı bir dönüm noktası olarak görüyorum. Teknoloji insan uzmanlığının yerine geçmeye değil, doğru tasarlandığında ve etik ilkelerle çerçevelendiğinde insan uzmanlığını güçlendirmeye geliyor. Bu noktada karar bana “AI değil, AI + insan” yaklaşımını kurumsallaştıran stratejik bir yön değişikliği gibi görünüyor. Kısacası, yapay zeka bir doktorun, avukatın ya da finans uzmanının alternatifi değil gerektiğinde destek sağlayan akıllı bir yardımcı. Doğru çerçeveyle kullanıldığında değer katıyor, aksi durumda riskleri büyütüyor.

Öte yandan bazı kullanıcıların hayal kırıklığını da anlayabiliyorum. Ekonomik koşullarda profesyonel hizmete ulaşmakta zorlanan bireyler için yapay zeka önemli bir bilgi kaynağı olmuştu. Bu noktada karar, bilgiye erişim kolaylığını belli ölçüde sınırlandırıyor gibi görünebilir. Ancak erişimi sınırlamaktan çok, yanlış güvenin doğurabileceği zararları engelleyen bir emniyet sübabı olarak okumak daha sağlıklı olur.

Önümüzdeki dönemde belki “lisanslı AI danışmanlık modelleri”, regüle edilmiş yapay zeka profesyonellik sistemleri ve hibrit yetkinlik profilleri göreceğiz. Bu dönüşümün doğru tasarlanması, hem teknolojiye güveni artıracak hem de nitelikli mesleki bilgiye erişimi yeniden tanımlayacak.