AB Rekabetçilik Pusulası Avrupa’yı Küresel Yarışta Öne Çıkaracak mı?

Calendar Icon18.02.2025

AB Rekabetçilik Pusulası Avrupa’yı Küresel Yarışta Öne Çıkaracak mı?

Avrupa Komisyonu’nun AB Rekabetçilik Pusulası, Avrupa’nın küresel rekabet gücünü artırmayı, inovasyonu teşvik etmeyi ve sanayisini daha dayanıklı hale getirmeyi amaçlıyor. Letta ve Draghi Raporlarında ele alınan inovasyon açığı, yüksek enerji maliyetleri, regülasyon yükü ve stratejik bağımlılıklar gibi sorunlara çözüm getirmeyi hedefliyor. Ancak, bu reformlar Avrupa’yı küresel rekabet yarışında öne çıkarabilecek mi, yoksa yeni düzenleyici yükler mi doğuracak?

Pusula, bürokrasiyi azaltmak, finansmana erişimi kolaylaştırmak ve Tek Pazar’ı güçlendirmek gibi hedefler içeriyor. "28. Hukuki Rejim" kavramı kapsamında farklı ulusal düzenlemelerden kaynaklanan karmaşıklıkları azaltarak AB çapında ortak bir yasal çerçeve oluşturmayı amaçlıyor. Ancak kavramın ulusal hukuklarla nasıl entegre edileceği ve uygulamada ne kadar etkili olacağını önümüzdeki süreçte göreceğiz.

Rekabet hukuku, birleşme kontrol mekanizmaları ve devlet yardımları kurallarının inovasyonu teşvik edecek şekilde güncellenmesi öngörülüyor. Teknolojik üstünlük, veri ekonomisi ve uzun vadeli inovasyon kapasitesi gibi unsurlar daha fazla dikkate alınacak.

Yeşil dönüşüm ve rekabetçiliğin dengelenmesi, pusulanın kritik başlıklarından biri. Temiz Sanayi Anlaşması, düşük karbonlu üretim süreçlerini desteklerken, sanayinin karbon vergileri ve yüksek enerji maliyetleri nedeniyle rekabet gücünü kaybetmemesi için ek önlemler öngörüyor. Karbon Sınır Düzenleme Mekanizması (CBAM) genişletilirken, sıkı çevresel düzenlemelerin sanayinin küresel rekabetçiliğini nasıl etkileyeceği de belirsizliğini koruyor.

Stratejik bağımlılıkların azaltılması, AB’nin ekonomik güvenliğini sağlamaya yönelik en önemli adımlardan biri. Enerji, ilaç, kritik hammaddeler ve yüksek teknoloji sektörlerinde dışa bağımlılığı azaltacak düzenleyici reformlar planlanıyor. Stratejik özerklik ile korumacılık arasındaki dengenin nasıl yöneteceği Avrupa’nın ticaret politikalarında belirleyici olacak.

AB’nin sanayi politikalarını esnekleştirmesi, inovasyonu teşvik etmesi ve rekabet hukukunu modernize etmesi, küresel ekonomik yarışta geri kalmamak için önemli adımlar içeriyor. Bürokrasiyi azaltmayı hedefleyen bu reformların gerçekten iş dünyasını kolaylaştıracak adımlarla tamamlanması çok önemli. Geçmişte regülasyon yükü nedeniyle girişimcilik ve özel sektör yatırımları yavaşladığı için, reformların yalnızca belgelerde kalmaması, sahada hızlı ve etkin bir şekilde uygulanması bir nokta kritik olacak.

Rekabetçilik Pusulası’nın başarısı, yalnızca içerdiği reform önerileriyle değil, uygulamada ne kadar hızlı ve etkili hayata geçirileceğiyle ölçülecek gibi görünüyor.